“…hukuksuzluğun, kanunsuzluğun, kirli yapıların yargı eliyle temizlenmesi, siyaset eliyle temizlenmesinden evladır. Çünkü yapısı ve mahiyeti gereği siyaset menfaat üzerine döner, yargı ise gerçeğin peşindedir. Topluluğun, milletin, devletin geleceği, menfaati yoksa siyaset o işin peşinde ve üzerinde değildir. Hele bir de işin sonunda zarar görünüyorsa siyaset hiç yanaşmaz. Bu bir realite ve fiili gerçekliktir. Realite bakımından bunu doğal karşılamak da gerekir. Ancak yargı ise sadece maddî gerçeği ortaya çıkarmak gayesine odaklanmak zorundadır. Dolayısıyla bağımsız ve tarafsız yargılama eliyle yapılan kanunsuz ve kirli yapıların tasfiyesi hiçbir menfaat, çıkar, çekince kaygısı taşımayacaktır...”